Münih Güvenlik Konferansı: ‘Eski’ dünya düzeninin sonu mu, NATO için ne ifade ediyor?

Frank Gardner
BBC Güvenlik Muhabiri

Birçok ülkeden 60’tan fazla liderin ve karar alıcının katılmasının beklendiği Münih Güvenlik Konferansı Almanya’da başladı.

Üç gün sürecek konferansa ABD Başkan Yardımcısı JD Vance ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy de katılıyor.

Neredeyse 20 yıldır BBC için katıldığım bu etkinlikte, küresel güvenlik için bu kadar çok konunun tehlikede olduğu başka bir yıl hatırlamıyorum. Deneyimli bir üst düzey Batılı yetkili, “kariyerim boyunca gördüğüm en tehlikeli ve tartışmalı dönemdeyiz” dedi.

Neden mi?

Basitçe ifade etmek gerekirse güncel dünya güvenlik düzeni, yani Uluslararası Kurallara Dayalı Düzen, yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya. Bazı kişiler yıkılmanın çoktan başladığını savunuyor.

Uzlaşmanın sonu

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin üç yıl önce Ukrayna’yı işgal etmeye başladığında bu durumu dünyadaki herkes olmasa da çoğu taraf kınamıştı.

NATO, AB ve genel olarak Batı, Ukrayna’nın Rusya ile çatışmadan kendisini savunmasına yardımcı olmak için genel anlamda olağanüstü birlik göstermişti.

Slovakya ve Macaristan’ın bazı tereddütleri dışında genel uzlaşı Putin’in işgalinin başarısız olması gerektiği, aksi takdirde NATO’nun kritik derecede zayıflayacağı ve Rusya’nın gelecekte Estonya gibi diğer komşu ülkeleri işgal etme konusunda cesaret bulacağı yönündeydi.

Güçlü bir pozisyondan oluşturulan, süreklilik gösterecek bir barış sağlanana kadar Ukrayna’ya ne gerekiyorsa verilmesi gerektiği söyleniyordu.

Bu durum artık böyle değil.

ABD Başkanı Donald Trump, Savunma Bakanı Pete Hegseth aracılığıyla Ukrayna topraklarının 2014’teki ilk Rus işgalinden önceki boyutuna geri döndürülmesinin “gerçekçi olmadığını” söyleyerek Ukrayna’nın pazarlık gücünü yok etmiş oldu.

ABD, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski’nin en büyük hedeflerinden biri olan NATO’ya katılma umutlarını yok ettiği gibi, Rusya yeniden işgal teşebbüsünde bulunursa sınırlarını korumaları için ABD askeri gönderme ihtimalini de ortadan kaldırdı.

Trump’ın Putin’le 90 dakikalık, dostane olduğu söylenen bir telefon konuşması yaparak Batı’nın işgal başladığından beri ülkeyi yöneten Rusya lideriyle üç yıldır sürdürdüğü iletişimsizliği kırması daha da büyük bir şok yarattı.

Münih’teki gelecek 72 saat boyunca Trump’ın Münih’teki ekibinden, Ukrayna planlarının detaylarını dinleyeceğiz. Bu detayların bazıları, Trump’ın vekili General Joseph Keith Kellogg’un önümüzdeki hafta yapacağı Kiev ziyaretinde belirlenecek.

Şimdilik, Washington ve Avrupa’nın Ukrayna konusunda keskin bir fikir ayrılığı yaşaması NATO’nun birliğine ciddi anlamda zarar veriyor. Bir taraf, Moskova’nın talepleri karşısında ödün vermek pahasına da olsa savaşın bir an önce bitmesini istiyor.

Diğer taraf ise bu haftaya kadar, Rusya’nın günde bine yakın asker kaybettiği ve ekonomisinin uzun süreli sonuçlarla karşı karşıya olduğu bu durumda, uzun süreli bir barış oluşturmanın yönteminin, ordusu tükenene ve Ukrayna’nın lehine koşulları kabul edene kadar Moskova üzerindeki baskının sürdürülmesi olduğunu düşünüyordu.

Ancak bu artık gerçekleşmeyecek.

NATO’da endişe verici çatlaklar

76. yıl önce kurulan NATO’nun birliği açısından başka endişe verici çatlaklar oluşuyor ve bunlar da Münih Güvenlik Konferansı’nda tartışılacak.

Trump geçen ay, Danimarka’ya bağlı özerk bir bölge olan Grönland’ı “satın almak” istediğini açıklamıştı. Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen halkına “Grönland satılık değildir” diyerek güvence verdiğinde ise Grönland’ı almak için güç kullanmayı da ihtimal dışı bırakmayan Trump kendisini aramış ve “korkunç” olarak nitelenen bir görüşme yapmıştı.

NATO’ya üye bir ülkenin bir başka üye ülkenin topraklarının bir parçasını ele geçirme tehdidinde bulunması bu zamana kadar düşünülemez bir durumdu. Grönland konusunda bu durumu haklı çıkarabilecek bir güvenlik tehdidi de yok. Grönland’da zaten Danimarka askerinden çok ABD askeri bulunuyor ve Kopenhag adanın ortak savunmasını arttırmanın yolları üzerinde anlaşmaya varma konusunda istekli.

Ancak bu fikir bir sonuca varmasa da, ki İskandinavya’nın çoğunluğu bunu umuyor, bazı açılardan zarar çoktan oluştu bile. Özgür dünyanın lideri olarak görülen Trump, komşularınızın topraklarını istiyorsanız güç kullanarak onları tehdit edebileceğiniz mesajını verdi bile.

İngiltere’nin eski ulusal güvenlik danışmanı ve Washington elçisi Kim Darroch‘a göre, “Trump’ın NATO üyesi Danimarka’ya yönelik ekonomik yaptırım uygulama tehdidi ve onlara karşı askeri eylem ihtimalini elemeyi reddetmesi, pazarlık yöntemleri olabilir.”

“Ancak bundan bir sonuç çıkmasa bile, büyük zarar oluşturdu. Trump’ın NATO’yu küçük görmesinin bir başka işareti oldu. Moskova ve Pekin’de de Ukrayna ve Tayvan’da özgür hareket edebilecekleri mesajı olarak yorumlanacak.”

Washington’ın Avrupalı müttefikleri Münih’te, bunun doğru olmadığına dair bir güvence arayacaklar. Ancak Trump Amerika’nın dünyadaki konumunu yeniden şekillendirmeye çoktan başladı ve belirtiler Avrupa’nın şikayetlerini dinlemeyeceğine işaret ediyor.

Related Posts

CHP’nin 81 il başkanlığından ‘kurultay’ açıklaması

CHP Genel Başkan Yardımcısı Ensar Aytekin başkanlığında toplanan CHP’li il başkanları, partinin 38’inci Olağan ve 21’inci Olağanüstü Kurultaylarının iptali istemiyle açılan davayı ele aldıkları toplantıda, partinin kurultay davasına ilişkin tartışmaları geride bırakması ve kapatması gerektiğini belirtti.

Barış Yarkadaş ‘tehlikeli bir oyunun içindeler’ diyerek Kılıçdaroğlu’na ağlayan CHP’lilere seslendi

CHP’nin içindeki kurultay krizi derinleşmeye devam ediyor. 5 Kasım 2023 tarihinde gerçekleşen kurultayda yapıldığı iddia edilen usulsüzlük, rüşvet ve devamında ifadelerle ortaya çıkan adam kayırma gibi konular sonrası, Eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun yeniden Genel Başkan seçilme ihtimali mevcut CHP yönetimi içerisinde karışıklık çıkardı. “CHP Genel Merkezi çok tehlikeli bir oyun oynuyor.” sözleriyle durumu anlatan Gazeteci Barış Yarkadaş, Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkan olarak yaptığı son grup toplantısında ağlayan CHP’lilere seslendi.

Trump’ı Ukrayna’da üzecek haber: Rusya ele geçirdi!

ABD Başkanı Trump’ın, Ukrayna’ya askeri yardım için ön koşul haline getirdiği, “maden sahalarını ABD’ye açma“ anlaşmasına büyük darbe vuruldu. Rusya, Güneydoğu Ukrayna’daki Avrupa’nın en büyük Lityum madeninden birini ele geçirdi. Donbass bölgesindeki Shevchenko’da bulunan maden alanı 40 hektar ve 13.8 milon tom lityum içeriyor. Bu da yaklaşık 96 bin 200 tonluk saf lityuma eşdeğer bir bölüm.

Egzotik bitki 15 yıl sonra çiçek açtı

Meksika’nın dağlık bölgelerinden 2004 yılında bitki avcısı Paul Spracklin tarafından toplanan Nolina hibernica, 2009’da Lullingstone Kalesi’ndeki Dünya Bahçesi’ne bağışlanmıştı. 3.6 metreyi aşan boyuyla dikkat çeken bitki, mayıs sonunda çiçek açarak …

Haydut İsrail’den Suriye’de peş peşe baskınlar: Alıkoyup kaçırdılar

İşgalci İsrail ordusu, Suriye’nin güneyinde “silah deposu” olduğunu iddia ettiği bazı noktalara baskın düzenleyerek alıkoyduğu kişileri kaçırdı.

Buzun altındaki sır! Antarktika’dan evrene uzanan keşif

Antarktika’nın dondurucu beyaz örtüsünün yaklaşık 4 kilometre altında, bilim insanlarını büyüleyen bir doğa harikası yatıyor: Vostok Gölü. Yaklaşık 15 milyon yıldır dünyadan izole bir şekilde varlığını sürdüren bu buzul altı gölü, hem geçmişin iklim …