Tuncer Bakırhan: Kürt sorunu bir inkar sorunudur; çözülmediği sürece yoksulluk da çözüm bulmayacak

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, “Kürt sorunu bir inkar sorunudur. Kürtlerin dilleri ve kültürü vardır. Kürt sorunu çözülmediği sürece yoksulluk ve işsizlik de çözüm bulmayacaktır. Bugüne kadar Kürtler anadilini konuşmasın, kimliklerine kavuşmasın diye bu ülke 800 milyar dolara yakın para harcadı” dedi.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İzmir İl Örgütü, 3’üncü Olağanüstü Kongresi yapıldı. Kongrede konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Bakırhan, MHP’ye tepki göstererek şunları söyledi: 

“Geçen yıllarda üniversitelerde kuş dili bölümü bile açan iktidar, Kürt dilini yok sayıyor ve inkar ediyor. Yine son yıllarda Yılmaz Güney, Ahmet Kaya ve en son Şeyh Said üzerinden bir tartışma yürüttüler. Küçük ortak (MHP), Kürtlerin bu ülkede güvenlik tehdidi olduğunu söylüyor. Ancak bu ülkenin asli unsuru olan Kürtler hiçbir zaman tehdit olmamıştır. Asıl demokrasiyi hiçe sayanlar, tekçi bir yapıyı ortaya koyanlar bu ülkeye bir tehdittir. Artık Kürtlerin statüsünü tanımaz zorundalar. Biz bu topraklarda bin yıllardır varız, vardık, var olmaya devam edeceğiz.”

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) cemevlerinin ibadethane statüsünde sayılması kararını hatırlatan Bakırhan, Kürtlere sergilenen yaklaşımın Alevilere de sergilendiğini söyledi. Alevilere de kayyım atanmaya çalışıldığını belirten Bakırhan, Aleviler özgür oluncaya ve inançları güvenceye alınıncaya kadar mücadele edeceklerini belirtti. 

“İmar Başkanlığı aracığıyla Ege kıyılarının tamamı yandaşlara peşkeş çekildi”

İzmir’in AKP iktidarı döneminde yatırım almadığını söyleyen Bakırhan, şöyle devam etti: 

“Yaşam alanlarını bilerek talan ediyorlar. Bu topraklardaki halkları karşı karşıya getirmeye çalışıyorlar. İzmir bu iktidar döneminde tıpkı Amed gibi bir yatırım almadı ve üvey evlat muamelesi gördü. Bunun için İzmirli emekçileri Siirt’le, Mardin’le dayanışmaya çağırıyoruz. İktidarın sizlere uyguladığı politikalar Amed’te, Mardin’de de uygulanıyor. Yakın zamanda İzmir’de yağmur yağdı ve sel oluştu. Ama altyapı için hükümet desteği yok. İmar Başkanlığı aracığıyla Ege kıyılarının tamamı yandaşlara peşkeş çekildi. Biz Amed kayyımına sessiz kaldığımız sürece Ege’nin de kıyıları yandaşlara verilecektir. Dolayısıyla buna karşı birlikte mücadele etmek zorundayız. Yerel seçimlerde bu zülüm politikalarına karşı hepbirlikte karşı durarak boşa çıkaracağız.”

“Öyle bir etkimiz var ki domuz bağcılarla ittifak kuracak kadar korktular”

Yerel seçimlerde ilk hedeflerinin kayyımları göndermek olduğunu vurgulayan Bakırhan, “Kürdistan’da AKP’nin elinde olan ve yolsuzluklarla bilinen belediyeleri alacağız. Batıda da emekçilerin, halkların, yoksulların, Alevilerin, yöre derneklerinin, emek-meslek örgütlerinin katıldığı kent uzlaşısıyla adaylarımızı belirleyeceğiz. Sadece bir kaç parti ile değil, İzmir’in tüm dinamikleriyle bir araya gelerek, adaylarımızı belirleyeceğiz. Kadın özgürlükçü, çevreyi ranta açmayan, evrensel insan haklarına inanan, hukuk düzenini uyan bütün toplumsal kesimlerle güç birliğine açığız. Nerede bir ezilen varsa, iradesi yönetim kademelerine yansıyacaktır. İktidar bizim siyasi etkimizin olmadığını söylüyor. Ama biz son iki seçimde nasıl bir etkimiz olduğunu gösterdik. Öyle bir etkimiz var ki domuz bağçılarla (HÜDA-PAR) ittifak kuracak kadar korktular. Bu seçimlerde de siyasi etkimizin ne kadar yüksek olduğunu göstereceğiz. Emin olun güçlüyüz ve kazanabiliriz. Biz bu ülkenin büyük çoğunluğuyuz. Seçimlerde bir zafer tablosu ortaya çıkacaktır” dedi. 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir