Fikri duruşu ve yazılarındaki milli tavrıyla hatırlanan yazar Afet Ilgaz’ın vefatının üzerinden 9 yıl geçti.
Tam ismi Afet Muhteremoğlu Ilgaz olan yazar, Zekeriya ve Ayşe Muhteremoğlu çiftinin çocukları olarak 2 Ocak 1937’de Çanakkale’de dünyaya geldi.
Babasının işi nedeniyle Kars, Iğdır ve Ankara’da yaşayan Ilgaz, 5 yaşına geldiğinde ailesiyle İstanbul’a taşındı.
Çocukluğu ve gençliği, hikayelerinde de sıklıkla yer verdiği, İstanbul Kocamustafapaşa’da geçen Ilgaz, bu durumu bir açıklamasında, “Ben çocukluğumdan beri bu havayı soludum. Muhafazakar insanlardan oluşan bir ailede büyüdüm. Yazılarıma yaşadıklarım aksetti. Semtin bende uyandırdığı intibalar ve ruhumda oluşturduğu düğümlerin çözülmesi gerekiyordu. Başörtülüler’de böyle bir girişim vardır.” cümleleriyle ifade etmişti.
Ilgaz, Çapa Uygulama Ortaokulu’nun ardından, Çapa Öğretmen Okulu’nda eğitim gördü. 1954’te 17 yaşındayken Dünya gazetesinde yazmaya başlayan Ilgaz, 1957’de Çapa Eğitim Enstitüsü Edebiyat Bölümünü bitirdi.
Kırklareli Pınarhisar’a ortaokul öğretmeni olarak atanan usta yazar, Türkoloji bölümüne girmek ve üniversitede kalmak düşüncesiyle görevinden ayrılarak İstanbul’a geldi.
Ilgaz, üniversiteye girerken kararını değiştirerek, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe ve Klasik Filoloji bölümlerinde eğitim gördü.
Usta edebiyatçı, bu kararı almasındaki sebebe dair ise “Bir yazar olarak gelişmemde ne çevremin, ne okullarımın, ne okuduğum kitapların beni gereken hızla yetiştirmede bir yararı olmamıştı. Felsefe okumaya karar vermekle sanıyorum ki bu yanlış ve ağır gidişi gene kendi sezgimle, bir dereceye kadar zamanında önledim.” açıklamasını yapmıştı.
Afet Ilgaz, üniversiteden sonra İzmit’te Türkçe öğretmenliği yapmaya başladı, daha sonra İstanbul’da Kasımpaşa Lisesi’nde çalışmaya devam etti.
Kentli ve kırsal hayattan kesitler sundu
Öğretmenliği bırakarak İtalya’ya giden usta yazar, bir süre sonra Türkiye’ye dönerek bir anaokulu açtı, 1962’de İtalya anılarını “İtalya Mektupları” adlı kitabında okuyucuyla buluşturdu.
Ilgaz, eserlerinde hem kentli hem de kırsal yaşamdan kesitler sunarken, öykü, roman ve denemeleriyle edebiyat dünyasında önemli bir yer edindi.
Bireylerin çevreleriyle uyumsuzluğundan kaynaklanan sorunları da konu alan yazar, ilk öyküsünü 1955’te “Yücel” adlı dergide okuyucuyla buluşturdu.
Yazar Ilgaz, önce Muhteremoğlu Kitabevi’ni kurdu, 1968’te evlendiği yazar Rıfat Ilgaz ile de Sınıf Yayınlarını hayata geçirdi.
Dr. Hikmet Kıvılcımlı’nın önderliğinde 19 Mayıs 1968’de açılan, İşsizlik ve Pahalılıkla Savaş Derneğinin kurucuları arasında yer alan Ilgaz, Yeni Şafak, Yeni Çağ ve Milli Gazete’de de köşe yazarlığı yaptı.
Ilgaz’ın yazıları “İstanbul”, “Varlık”, “Türk Dili”, “Yeditepe”, “Gelecek”, “Yansıma”, “Sanat ve Toplum” dergilerinde yayımlandı.
Orta halli aile içi olaylarla toplum katlarının çeşitli sorunlarını konu edinen ilk romanı “Eşiktekiler”, Yeni İstanbul Gazetesi ile Türk Dil Kurumunun (TDK) ortaklaşa verdiği Törehan Sanat Ödülü’ne değer görülen yazar, “Başörtülüler” başlıklı hikaye kitabıyla “TDK Hikaye Ödülü”nü kazandı. Ilgaz’ın, “Yol” romanı ise Türkiye Yazarlar Birliği tarafından “Yılın Romanı” seçildi.
Eserleri TRT’de izleyiciyle buluştu
İtalyancadan çeviriler de yapan Ilgaz’ın “Annem Annem” ve “Toprak İnsanları” eserleri televizyon dizisi olarak TRT’de izleyiciyle buluştu.
“Annem Annem”, “Çocuklar da Savaştı” ve “Filiz Büyüyor” kitapları, radyo oyunu olarak 1987-1988 arasında TRT radyolarında yayınlandı.
Tasavvuf alanıyla ilgilenmeye başlayan ve 1990’lı yıllarda yaşadığı dönüşüm sonucunda İslami dergilerde yazmaya başlayan Ilgaz, Kanal 7’de çeşitli programlara imza attı.
Bir yazısında Seyyid Ahmet Arvasi’nin eserleriyle hayatının değiştiğini ifade eden usta kalem, milli anlayışı savunan siyasal hareketlere destek verdi.
Ilgaz, 1999 Nisan seçimlerinde Fazilet Partisi’nden İstanbul Belediyesi Meclis Üyeliği’ne seçildi.
“Milli” tavırdan taviz vermedi
Türkiye’deki keskin fikri mücadeleler içinde, halkın yönünü ve duygularını anlamak açısından kitapları büyük önem taşıyan Ilgaz, yazılarında “milli” tavırdan taviz vermedi.
Afet Ilgaz’ın ilk evliliğinden Haluk ve Uğur Çırakman adlarında iki oğlu, Rıfat Ilgaz ile ikinci evliliğinden ise Defne Ilgaz adında bir kızı dünyaya geldi.
Unutulmaz romanların da arasında yer aldığı 30’a yakın eser kaleme alan usta yazarın çalışmalarından bazıları Bulgarca, Çekçe, Slovakça ve Almancaya tercüme edildi.
İstanbul’da 16 Ocak 2015’te vefat eden Ilgaz’ın cenazesi, Kocamustafapaşa Sümbül Efendi Camisi’nde kılınan namazın ardından Yedikule Mezarlığı’nda toprağa verildi.
Afet Ilgaz’ın kaleme aldığı eserlerden bazıları şöyle:
“Hikaye” türünde “Bedriye (1963)”, “Başörtülüler (1964)”, “Toprak (1968)”, “Toprak İnsanları (1972)”, “Halk Hikayeleri (1972)”, “Çeribaşı Abdullah’la İdamlık İsmail (1974)”, “Ölü Bir Kadın Yazar (1983)”, “Kazdağı Öyküleri (2000)”
“Roman” olarak “Eşiktekiler (1960)”, “Aşamalar (1977)”, “Sendika (1987)”, “Garip Bir Dava (1987)”, “Bir Feministin Doğruya Yakın Portresi (1988)”, Ad Semud Medyen (1991)”, “Yol (1993)”, “Yolcu (1994)”, “Menekşelendi Sular (1997)”, “Ermiş (2000)”
“Çocuk Romanı” dalında “Annem Annem (1972)”, “Değişen Sevgiler (1976)”, “Çocuklar da Savaştı (1979)”, “Filiz Büyüyor (1991)”, “Karadaylak (1991)”
“Deneme” türünde ise gazete yazılarından oluşan “İbnü’l-Vakt (2000)”, “Ateş Denizinde Yol Alan Gemi (2002)”, “İkindi Güneşi (2003)”