Yunan mitolojisinden mutfaklarımıza uzanan efsane: ‘Dut’ deyip geçme

Enine, boyuna göğeren dut ağacı, on metreyi geçen boyu bir o kadar olan eniyle bu toprakların heybetlilerinden biridir. Gölgesinde oturmaya başladıysanız vakit artık yay (yaz) zamanıdır.
Ne de çok beklenir bu anlar ve sevilir değil mi? Görkemli ağacının altına bir masa koydunuz ve elinizin değdiği dallarda dutlar vardıysa söze gerek yok galiba! Bizimki sadece birazcık dutlu bir sohbet olacak.

‘Sabırla yaprağı atlas olan meyve’ derler duta. İpek böceğiyle karşılıklı sabrıdır ona bu şanı yakıştıran. İnsanlık bu ağacı tanıdı tanıyalı ipeğin kozasını atlas eylerken pekmezini de pişirmeyi keşfetmiş. 10. yüzyıldan bu yana dutu ve ağacını tanıyoruz tanımasına ama ipekçilik bir elli yıl önce çekip gitmiş bu topraklardan; Uzak Doğu’dan gelenleri daha bir sever olmuşuz. Neyse bunları bir yana bırakıp meyvesini konuşalım.

Hakkında çok yazılmış, çizilmiş, efsanelere konu olmuş dut. Söylentiler içinde en dramatik olan da beyaz dutun başına gelenler. Yunan mitolojisine göre sevgilisi Thisbe’nin öldüğünü zanneden yakışıklı Pyramus, beyaz dut ağacının altında üzüntüsünden kılıcını kalbine saplamış. Akan kanı ağacın köküne kadar inmiş. Ve beyaz dut, karadut olmuş!

Yine Antik Yunan’da bilgelik tanrıçası Athena’ya hediye edilen dut ağacının, hayat verme gücü olduğuna inanılırmış.

BİRAZ DA COĞRAFYASINA BAKALIM
Karadutun anavatanı Orta Asya, beyazının ise Çin. İpek ticaretiyle dünyanın dört bir yanına dağılmış bu güzel meyve. Dolayısıyla günümüzde ağacına her yerde rastlamak mümkün.

Ülkemizde üretilen dutun yüzde 70’i pekmez yapımında kullanılıyor. Doğal yöntemle ve yakılmadan üretilirse dut pekmezi kan yapıcı özelliğe sahip. Dutun bal kıvamında oluncaya kadar pişirilmesiyle hazırlanan sızması da şahane bir ürün.

Kalorisi az, diğer kırmızı meyvelere kıyasla daha az şeker içeren dut aynı zamanda antioksidan içeriyor. Sindirim sistemine olumlu etkisi büyük; kolesterolü düşürüyor, dolaşımı hızlandırıyor, bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Demir, kalsiyum, A, E, K ve C vitamini ve lif içeriyor.

Dutu mevsiminde taze taze yemek en güzeli; reçel, şurup yapabilir, kurutup dutsuz aylarda keyifle yiyebilirsiniz. Az şekerli oluşundan dolayı sağlıklı bir atıştırmalık. Kuru dutu salatalarda, pilavlarda ve tatlılarda kullanabileceğiniz gibi kahvaltıda granolaya ekleyebilirsiniz.

Dut perilerini kızdırmamak, ipek böceğini küstürmemek için dut ağaçlarını kesmeyelim; gördüğümüz her yere bir dut fidanı dikelim; gölgesi şahane bu ağacın yanı en güzel yaz keyiflerimizin yaşandığı yer olsun diye.

Bir de güzel bir tarifimiz var, dutlu ve dut pekmezli.

EV YAPIMI ÇITIR GRANOLA
2 su bardağı yulaf ezmesi
100 gram çiğ badem
100 gram çiğ kaju
3 yemek kaşığı bal
3 çorba kaşığı dut pekmezi
3 yemek kaşığı tahin
1 yemek kaşığı chia tohumu
2 yemek kaşığı keten tohumu
1 yemek kaşığı haşhaş tohumu
2 adet yumurtanın akı
50 gram kurutulmuş dut

Büyükçe bir kapta yulaf ezmesi, irice kıyılmış badem, irice kıyılmış kaju, bal, pekmez, tahin, chia, keten ve haşhaş tohumunu karıştırın.

Başka bir kapta yumurta aklarını çatalla çırpıp iyice kabartın. Yulaf ezmeli karışıma ekleyip karıştırın. Karışımı pişirme kağıdı ile kaplanmış bir fırın tepsisine yayın. Önceden 160 derecede ısıtılıp sonra 110 dereceye indirilmiş fırında 40 dakika pişirin ve bu süre içinde 5-6 kez karıştırın. Fırını kapatıp dutu ekleyin ve fırın kapağını açmadan 1 saat dinlendirin. Ev yapımı granola hazır.
Emine Tunadan

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir